İBB’nin Deprem Seferberlik Planı hayata geçirilebilir mi?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Deprem Seferberlik Planını kamuoyuna açıkladı. Planda, “İstanbul Güçleniyor” sistemi ile binaların bedelli olarak yenileneceği ve bu kapsamda Mart ayı ortasından itibaren başvuruların alınmaya başlanacağı açıklandı. “İstanbul Yenileniyor” kampanyası kapsamında sıfır faizle 1 milyon TL’ye kadar finansman desteği verilecek.
Kredi ve kira bazında geliyor
Önceliğin yüksek riskli yapılara verileceği projeden yararlananlara kira ek ödemesi de yapılacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı katkısı üzerinden kiracıya 3 defa olmak üzere toplam 12 ay, sahiplerine 3 defa 18 ay, vermeyenlere ise 18 ay süre verileceği belirtildi. Şu anda bağımsız birimlerde yaşayanlara 2 kez ve toplam 18 ay süre verilecektir. Plan kapsamında 2023 yılı için İBB bütçesinden 2 milyar 900 milyon TL tahsis edilirken, projenin 1 yılda 14 bin 77 konutun dönüşümünün finanse edilmesi planlanıyor.
“Her şeye sıfırdan başlıyoruz”
İBB’nin farklı kurumlarının başındaki 9 yöneticiyle İstanbul Sarsıntı Seferberlik Planı’nı anlatan İmamoğlu, açılış konuşmasında, “İktidar, muhalefet, bürokratlar ve vatandaşlar olmak üzere hepimiz depremi Türkiye’nin birincil sorunu olarak kabul etmeliyiz.”
Depremle ilgili İstanbul için seferberlik başlattıklarını belirten İmamoğlu, “İBB olarak güçlü bir inisiyatif alıyoruz, düzeni değiştiriyoruz. Bu kadim şehri deprem ve afetlere karşı dayanıklı bir şehir haline getirmek için her şeye sıfırdan başlıyoruz. .Yapılması gereken ne varsa yerine getirmek için ayağa kalkıyoruz’ dedi.
“Merkezi hükümetle işbirliği şart”
İBB’nin Deprem Seferberlik Planını DW Turkish’e değerlendiren Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik, plandaki tüm maddelerin düzenli ve dikkatli bir şekilde yazıldığına dikkat çekiyor.
Planın İstanbul’da beyin sarsıntısı riskinin azaltılması için gerekli yasal ve idari düzenlemeleri doğru bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Prof. Yani bu plan sadece İBB’nin değil, tüm paydaşların katkı ve işbirliği ile hayata geçirilebilir.”
İBB’nin kendi yetkileri dahilinde hiç beklemeden uygulayabileceği hususlar olduğunu vurgulayan Prof. Mustafa Erdik, riskli binaların güçlendirilmesi ve bu binalarda yaşayan vatandaşlara maddi destek sağlanması için öngörülen adımların önemine dikkat çekiyor.
“İşletme ruhsatı şartları yeniden düzenlenmeli”
Öte yandan İBB’nin planında yer almayan ancak hızlı bir şekilde hayata geçirilebilecek olan “Üçüncü Kişilere Karşı Mali Mesuliyet Sigortası” kuralının önemine değinen Prof. Erdik, şunları söylüyor:
“İstanbul’da bulunan otel, restoran, sinema ve alışveriş merkezlerinin her birine belediyelerimiz işletme ruhsatı veriyor. İnsanların toplu olarak yaşadığı bu ticari işletmeler için ruhsat şartları ve bence doğru bir önlem olacaktır.Bu yurt dışında yapılması çok kolay bir şey.
Açıklanan Deprem Seferberlik Planı içerisinde, İBB’nin kendi isteği ve imkanlarıyla gerçekleştirebileceği en önemli ve öncelikli konulardan biri, İBB veya İstanbul’daki yetkili firmalar tarafından çok riskli olarak tanımlanan binaların, kayıpları önleyecek şekilde ivedilikle güçlendirilmesi olarak öne çıkıyor. bir depremde hayatın
Mustafa Erdik, bir “kampanya” kapsamında riskli binaların güçlendirilmesini önererek, onbinlerce riskli yapıda yaşayan vatandaşların bir an önce dini yapılara kazandırılması gerektiğini vurguluyor.
İstanbul’a özel yasa teklifi
Ekrem İmamoğlu, toplantıda İBB’nin yol haritasının konularını şu sözlerle özetledi: Marmara Deprem Kurulu’nun kurulması, İBB deprem bütçesi revizyonunun güçlendirilmesi, mevzuat çalışmaları, merkezi yönetimle iş birliği ve mali destek, hızlı tarama sisteminin yasalaşması ve boş evleri kullanmak. Amaca yönelik mevzuat, toplanma ve kesintili yaşam alanları ile ilgili çalışmalar, altyapı sistemlerinin depreme dayanıklı hale getirilmesi, İstanbul’a özel hukuk çalışmalarının yapılması.
Her mahalleye afet uzmanı yetiştirilecek
Planda ayrıca 2023 yılında İstanbul genelinde 30 deprem parkı kurulması ve mevcut 2450 hektarlık geçici barınma alanının boyutunun 2,2 kat artırılması hedefleniyor. Ayrıca plan kapsamında Avrupa ve Anadolu yakalarında toplam 4,5 milyon kişiye hizmet verecek geçici barınma alanlarının altyapısı oluşturulacak. Kamu binalarına ve gemilere mobil baz istasyonları kurulacak. İstanbul genelinde 50 kilometrelik bir alana fiber optik tabanlı erken uyarı sistemi kurulacak. İstanbul’un tüm mahallelerinde 5 bin uzman arama kurtarma gönüllüsü yetiştirilecek. Bu sayı önümüzdeki yıl 10.000’e çıkarılacak.
“Şeffaf bir şekilde paylaşmak önemli”
DW Türkçe’ye konuşan Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu, İBB’nin Genişletilmiş Sarsıntı Bilim Üst Kurulu toplantısının ardından açıklanan Deprem Seferberlik Planı’nın olumlu bir girişim olduğunu söyledi.
Giritlioğlu, planda 1999 öncesi yapılan imar planlarının revizyonu, afet tahliye yollarına ilişkin alınan kararların hayata geçirilmesi, deprem odaklı ulaşım sisteminin kurulması gibi çok önemli konuların yer aldığını belirtti. kayıt ediyor.
“İstanbul’a özgü yasa doğru olmaz”
Giritlioğlu, “Şehirlere bazı ayrıcalıklar getiren düzenlemelerin olumlu sonuç vermediğini” belirterek, bunun yerine yasaların elverdiği ölçüde tüm deprem riskli illeri kapsayacak şekilde düzenleme yapılabileceğini söylüyor.
Giritlioğlu, deprem üzerine kurduğu eylem planını meslek odalarından üniversitelere kadar tüm kesimleri kapsayacak şekilde şeffaf bir şekilde anlatan İBB’nin sahiplenmesi gereken bir adım olduğunu vurguladı. Bu nedenle halkla birlikte hareket etmenin ve alınan kararları kamuoyuyla paylaşmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz” diyor.
“Çocuklara afet eğitimi verilmeli”
Planı DW Türkçe’de değerlendiren bir diğer isim olan İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Füsun Sümer, uzun yıllardır yaptıkları deprem odaklı pek çok önerinin İBB’nin planında yer almasından memnuniyet duyduklarını söylüyor.
Öte yandan özellikle İstanbul bazında ilk ve orta dereceli okullarda çocuklara ‘afet eğitimi’ verilmesi planında eksiklikler olduğunu belirten Sümer, “Hem İBB’nin hem de hükümetin odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. çocukları deprem gibi afetler hakkında eğitmek konusunda daha ciddi.”